Sepetim

Kapat

MUSKA ve NAZARLIK MOTİFİ | ATÖLYE 11

Yazan LEVENT CIPILOGLU

• 

Gönderilme tarihi November 21 2020

“Nazar” inanışına göre bazı insanların bakışlarından yani ruhun dış açılan iki noktası olan gözlerinden çıkan ve kurbanına isabet ettiği düşünülen çarpıcı ve zarar verici bir kuvvet vardır. Yunanlıların “matisma”, Arapların “el ayn” ya da “isabet-I ayn” İranlıların “bed nezer”, Hintlilerin “sihir” dedikleri bu çarpıcı kuvvetin Türklerdeki adı “nazar”, “göz değmesi”, “göze gelme”, “pis göz”, “kem göz” veya “kötü göz”dür. Asya Türklerinde, özellikle Şamanizmde nazara inanma vardır. Nazar, çarpılma olayları en eski Babil, Mısır, Sümer ve Akadlarda, Anadolu uygarlıklarının bütününde görülmüştür.Kötü göze sahip kişilerin kimisi kıskançlık ve haset duygularıyla baktıklarından zarar verirken kimisi ise yalnızca beğenme ve imrenme ile bakarak istemeden de olsa tehlikeli enerjileriyle etki ederler. Zarar görenler ya çocuklar, hayvanlar, eşyalar gibi savunmasız olanlardır ya da yeni evliler, başarılılar gibi dikkat çekenlerdir. Anadolu’da çok süt veren ineklere, güzel buzağılara, besili kuzulara, iyi gelişmiş boğalara, besili - gürbüz çocuklara çok nazar değdiğine inanılır.

Üzerinde muska ve nazarlık taşımak, nazardan ve kötülüklerden korunma ve var olan fenalıklardan kurtulma yöntemlerinin yaygın olanlarındandır. Kısacası hem önlem hem tedavi yöntemi olarak kabul edilir.

Halk inancına göre nazarlık, üzerinde taşıyanı nazara, hastalıklara, büyüye ve diğer kötülüklere karşı korur. En bilinen nazarlıklar olan mavi boncuk ve at nalının yanı sıra kaplumbağa kabuğu, şap, yılan kemiği, sarı kehribar ve çörek otu gibi türlü nesneler de nazarlık olarak, genellikle omuza takılarak kullanılır.  Rengi ve şekli ile gözü andıran her nesne gözden korunmanın bir yolu olarak görülmüştür. Göze karşı gelmenin ancak yine göz ile olabileceği düşünülmüştür. Bunun içindir ki kendiliğinden delikli taş, göz boncuğu, hurma çekirdeği vb. nazarlık olarak kullanılır. Üçgen şekli ve üçgen motifi, en basite indirgenerek stilize edilmiş göz sembolüdür. Anadolu dokumalarında göz, üçgenin yanı sıra dikdörtgen, haç veya yıldızla da ifade edilmiştir.

Muska da nazarlık gibi tılsım yoluyla kötü güçlerden korunmak için kullanılır. Önce şerit şeklindeki bir kağıda dua yazılır, sonra o şerit başından sonuna kadar genellikle üçgen şeklinde katlanır. Ardından meşin, deri, muşamba, gümüş ya da altın bir kılıf içine yerleştirilir. Kimi zaman da bir kumaşa dikilir. Hazırlanan muska ya boyunda ya kolda taşınır ya da kıyafetin iç tarafında bir yere dikilir. Çok yakın bir geçmişe kadar Anadolu’da bebekler dahil çoğu kişi muska taşırdı.

Nazar değmesi, çarpılma, nazarlık, muska gibi rasyonel gerçeklikle açıklanamayacak olayların varlığına duyulan inanışın geçmişi Orta Asya’dan Mezopotamya ve Mısır’a, Akdeniz ‘den kuzey ülkelerine kadar çok geniş bir coğrafyada görülebilmektedir. Babil’de nazara karşı muskalar kullanılırdı; Eski Mısır’da ise “Osiris’in Gözü” veya “Horus Gözü” diye bilinen muskalar yaygındır. Budizm, Şamanizm ve Totemizmin devamı niteliğindeki bu inanışlar, günümüzde herkes tarafından kabul görmese de, insanın kendini koruma içgüdüsü ile ortaya çıkmış ve yüzyılların deneyimleri sonucu halka mal edilmiş anonim uygulamalardır.

“Muska ve Nazarlık” motifli yastık çeşitlerimizi   https://atolye11trshop.com/collections/silk-cushions-wt-anatolian-motifs?page=7 ve sonrasındaki sayfada görebilirsiniz. Bu yastıklardaki motif, Anadolu’da bir çoraptan alınmış ve ipek kumaşa nakış ile işlenmiştir.

Yazan: Burcu ÇİPİLOĞLU

     

Yorumlar

0 Yorumlar

Bir yorum yazınız
English